Ağrı'da son günlerde etkili olan aşırı yağışlar, şehirde büyük bir sel felaketine yol açtı. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, özellikle akşam saatlerinde aniden başlayan yağmur yağışı, bazı derelerin taşmasına ve çevresindeki alanların su altında kalmasına neden oldu. Kentin çeşitli noktalarında meydana gelen su baskınları, vatandaşları zor durumda bıraktı ve acil müdahale gerektiren durumlar ortaya çıkardı.
Ağrı’nın birçok mahallesi, aşırı yağışların etkisiyle su baskınlarından etkilendi. Özellikle Nuh Mahallesi, sel felaketinin en çok hissedildiği yerlerden biri oldu. Yaklaşık 50 evin su altında kaldığı tahmin ediliyor. İlgili resmi kurumlar durumu rapid olarak değerlendirmeye alarak, mağdur olan vatandaşların yardımına yetişmeye çalıştığını bildirdi. Evlerin yanı sıra bazı iş yerleri, araçlar ve tarım arazileri de selden önemli ölçüde zarar gördü. Gözlemlere göre, su baskınları sayesinde bazı bölgelerde ulaşımda aksamalar yaşandı, bu da günlük yaşamı olumsuz etkiledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ile birlikte, yerel yönetim ekipleri hasar tespiti çalışmaları başlattı. Şu an itibariyle birçok mahallede su tahliye çalışmaları devam ediyor. Ailelere geçici olarak barınma ve yiyecek yardımı yapıldığı bildirildi. Vatandaşlar, yerel yönetimlerin olaylara zamanında müdahale etmediğinden şikayetçi. Selin ardından hem hükümet hem de belediye yetkilileri, olayların yaşanmasının ardından önlem alınmadığı konusunda eleştirilerin odağı oldu. Bazı vatandaşlar, yıllardır bu tür sel olaylarının yaşandığını, ancak gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanmadığını vurguladı.
Yetkililer, bir daha böyle bir felaket yaşamamak için vatandaşlardan alınacak önlemlere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aşırı yağışlar sonrası gelişen sel olaylarının iklim değişikliği ile de bağlantılı olduğuna dair açıklamalarda bulunarak, gelecekte benzer olayların olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Yağışların azalması ve sel baskınlarının önlenmesi adına yapılacak çalışmaların önemine değinildi. Altyapı çalışmaları için gerekli bütçelerin ayrılması gerektiği yönünde de çeşitli öneriler gündeme geldi.
Öte yandan, sosyal medya üzerinden yardım çağrıları yapıldığı görüldü. Yerel halk, felaketten etkilenen komşularına yardım etmek için dayanışma sergiledi. Bu tür felaketler, toplumun birlik olma ruhunu da güçlendiriyor. Zor günlerde kenetlenen insanlar, yardım kampanyaları düzenleyerek, ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya çalıştı.
Ağrı'da yaşanan bu sel olayı, sadece yerel bir sorun olmaktan öteye geçti ve ulusal medya gündemine de yansıdı. Ülkenin dört bir yanından yardım teklifleri geldi, birçok insani yardım kuruluşu selden etkilenen bölgelere yardım göndermek için harekete geçti. Bu tür olaylarla başa çıkmak için sadece devletin değil, aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının da aktif bir şekilde çalışması gerektiği en büyük değerlerden biri olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Ağrı'da meydana gelen sel felaketi, bir kez daha iklim değişikliklerinin yan etkilerini gözler önüne serdi. Yerel yönetimlerin, bu tür doğal afetler için hazırlıklarını güçlendirmeleri ve vatandaşların bilinçlendirilmesi büyük bir öneme sahip. Başka sel felaketlerinin yaşanmaması için acilen adım atılması şart. Ağrı'nın bu zor günleri atlatarak, yeniden normal yaşantısına dönmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerekli.