Son dönemlerde yapılan ölçümler, İstanbul'daki trafik yoğunluğunun %70'e ulaştığını gösteriyor. Özellikle iş çıkış saatlerinde bu yoğunluk daha da artmakta, şehrin ana arterlerinde uzun kuyruklar oluşmaktadır. Bu durum hem şehri ziyaret eden turistler hem de her gün işe gidip gelen İstanbullular için büyük bir sorun teşkil etmektedir.
Trafik yoğunluğunun bu denli artmasının birçok sebebi bulunmaktadır. İstanbul’un nüfusunun hızla artması, araç sayısının çoğalması ve toplu taşıma sistemlerinin yetersiz kalması bu durumu tetikleyen faktörlerden bazılarıdır. Ayrıca köprülerde ve ana yollarda meydana gelen kazalar ya da inşaat çalışmaları, trafiğin daha da kilitlenmesine yol açmaktadır. Özellikle hafta içi günlerinde, sabah ve akşam saatlerinde trafikte harcanan süreler önemli ölçüde artmakta, birçok kişi evine ya da işine geç ulaşmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ise trafik sorununu çözmek için çeşitli projeler geliştirmekte ve uygulamaya koymaktadır. Toplu taşımanın yaygınlaştırılması, metro hatlarının genişletilmesi ve deniz taşımacılığının daha etkin hale getirilmesi gibi çözümler gündemdedir. Buna rağmen, bireysel araç kullanımının hala yüksek olması ve toplu taşımada yaşanan aksaklıklar, kısa vadede bu sorunun çözülmesini zorlaştırmaktadır.
Trafik sıkışıklığı, ekonomik kayıpların yanı sıra çevresel etkileri de beraberinde getirmektedir. Araçların yoğun trafikte uzun süre çalışması, hava kirliliğini artırmakta ve kentsel yaşam kalitesini düşürmektedir. Uzmanlar, sürdürülebilir ulaşım politikalarının hayata geçirilmesi ve bireylerin toplu taşımayı tercih etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.