Gürcistan’da Avrupa Birliği (AB) yanlısı gruplar ve Rusya yanlısı politikacılar arasındaki gerilim, halk protestoları ve sert siyasi açıklamalarla gündeme oturdu. Rusya’nın bölgedeki etkisini artırma çabaları, Gürcistan’da AB üyelik hedefini destekleyen geniş bir kesim tarafından tepkiyle karşılanırken, protestoların büyümesi bölgedeki tansiyonu iyice yükseltti. Gürcistan hükümeti, bu gerilimler karşısında istikrarı sağlama sözü verirken, uluslararası toplum yaşanan gelişmeleri yakından izliyor.
Gürcistan’da son haftalarda, Rusya yanlısı ve Avrupa Birliği (AB) destekçisi gruplar arasındaki çatışmalar giderek şiddetleniyor. Tiflis başta olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerinde düzenlenen protestolarda, her iki grup da sokaklara inerek kendi siyasi duruşlarını savunuyor. Özellikle AB üyeliği hedefini destekleyen gruplar, hükümetin Rusya ile yakınlaşma girişimlerinden endişe duyduklarını belirtiyor.
Rusya yanlısı gruplar, Gürcistan’ın AB yolunda attığı adımların ülkenin iç istikrarını tehdit ettiğini iddia ederek, Moskova ile daha yakın ilişkiler kurulması gerektiğini savunuyor. Öte yandan, AB destekçileri, Gürcistan’ın geleceğinin Avrupa ile daha güçlü bağlar kurmaktan geçtiğini ifade ediyor ve Rusya’nın Gürcistan üzerindeki nüfuzunu kaybetmesi gerektiğini dile getiriyor.
Protestolarda zaman zaman çatışmalar yaşanırken, polis müdahalede bulunarak olayların kontrolden çıkmasını önlemeye çalışıyor. Ancak gerilimin artması, Gürcistan’ın iç politikasında derin bir ayrışmaya yol açmış durumda. Gürcistan Başbakanı, ülkede istikrarı koruma taahhüdünde bulunurken, her iki tarafı da sağduyulu olmaya çağırdı.
Uluslararası toplum da Gürcistan’daki bu bölünmeyi yakından izliyor. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, Gürcistan’ın demokratik süreçlerini desteklediklerini ve barışçıl bir çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Uzmanlar, bu çatışmaların bölgedeki güvenliği tehlikeye atabileceğine ve Gürcistan’ın dış politikasında büyük etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Gürcistan’daki bu siyasi krizin nasıl sonuçlanacağı, ülkenin geleceğini belirleyecek önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.