Her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan ve dünyanın en yaygın hastalıklarının başında gelen akciğer kanserinin tedavi umudu aşılar...
Tümörlerin yayıldığı ileri evrelerde hastaları hayattan koparan bu ölümcül hastalık için uzmanlar, yeni bir aşıyı test etmeye başladı.
BNT116 olarak bilinen ve koronavirüs aşısını bularak dünya çapında başarı elde eden Türk bilim insanları Uğur Şahin ile Özlem Türeci'nin şirketi BioNTech tarafından üretilen bu aşı, küçük hücreli olmayan akciğer kanserini tedavi edecek.Faz 1 klinik deneme, BNT116'nın insanlardaki ilk çalışması olup, İngiltere, ABD, Almanya, Macaristan, Polonya, İspanya ve Türkiye dahil olmak üzere yedi ülkede 34 araştırma merkezinde başlatıldı.
Kamuoyunun gündemindeki konu merak konusu.
Bu kapsamda Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk merak edilen sorulara ilişkin bir açıklamada bulundu.
Kanser aşılarının, vücudun bağışıklık sistemini kullanarak normal hücrelere zarar vermeden tümör hücrelerini yok etmek amacıyla tasarlandığını belirten Kocatürk, "Bağışıklık sistemimiz aşı sayesinde tümör hücrelerini tanıyabilir hale gelir. Sonrasında bağışıklık sistemimizdeki T hücreleri, tümör bölgesine gider, kanser hücrelerini tanır ve öldürür." ifadelerini kullandı.Prof. Dr. Celalettin Kocatürk
ÖZELLİKLERİNE GÖRE KANSER AŞILARI
Aşıları kategorilerine göre değerlendiren Kocatürk açıklamasına şöyle devam etti:
"Kanser aşıları 2 ana başlıkta incelenebilir,
1. Henüz kanser oluşmadan önce kullanılan önleyici aşılar
2. Oluşmuş olan kanseri tedavi eden aşılar.
Önleyici aşılar genellikle virüslerin neden olduğu enfeksiyon ve kanserleri önlemek için kullanılır (Karaciğer kanseri için hepatit aşısı, rahim ağzı kanseri için HPV aşısı vb).
Tedavi edici aşılar ise kanser hücrelerini yok etmek için bağışıklık sistemini güçlendirip kanser hücrelerini yok eder.
Kanser tedavisine yönelik farklı aşı tipleri mevcuttur. Hücre Bazlı Aşılar, Peptid bazlı aşılar, Viral Aşılar, DNA/RNA aşıları şeklinde sınıflandırılabilir.
Şimdiye kadar akciğer kanseri için geliştirilmeye çalışılan hiçbir aşının sonucu yüz güldürücü olmamıştır. Bunun nedeni, tümör antijenlerinin tanımlamasındaki karmaşıklıktır.