Son günlerde sosyal medyada yayılan "Ölen İngiliz’in kalbi çıkarıldı" iddiaları, birçok kişinin dikkatini çekti. Bu iddiaların, İngiltere'de bir adamın ölümünden sonra sağlık otoriteleri tarafından kalbinin alındığı yönündeki haberlerle başladığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı, bu gerçekle ilgisi olmayan söylentilere açıklık getirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Bakanlık yetkilileri, "Bu tür iddialar, hem etik açıdan son derece yanlıştır hem de kamu sağlığını tehlikeye atabilir" sözleriyle durumu netleştirdi.
Bakanlık yetkilileri, sağlık alanında gerçekleştirilen uygulamaların sıkı denetimlere tabi olduğunu belirterek, "Hiçbir cenaze işlemi veya otopsi, aile üyelerinin izni olmadan gerçekleştirilemez" dedi. Ölen kişinin kalp veya herhangi bir organının çıkarılması, ancak yıllarca lojistik ve etik kurallar çerçevesinde yapılabilen bir işlemdir. Bu süreçte, hastanın ailesiyle iletişim sağlanarak gerekli onay alınır. Dolayısıyla, sosyal medyada dolaşan iddialar gerçekten de gerçeği yansıtmaktan tamamen uzak bir durum." ifadelerine yer verildi.
Öte yandan, olayın medyada yer alması üzerine, Bakanlık yetkilileri medyanın sorumluluğu konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. "Hızla yayılan haberlerin gerçeği çarpıtma potansiyeli yüksektir. Medya kuruluşları, haber kaynaklarını doğrulamak ve halkı yanıltıcı bilgilerden korumak için daha titiz olmalılar" diyerek, yapılan haberlerin insanların güvenliğini ve sağlığını nasıl etkileyebileceğine dikkat çektiler. Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşmasının, sağlık sistemine olan güveni artırmak açısından kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizdiler.
Bakanlık, sosyal medya platformları ve haber sitelerinin, asılsız iddia ve söylentilere karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. "Bu tür yanlış bilgilendirmeler yalnızca bireyleri değil, tüm toplumu etkileyebilir. Sağlık gibi ciddi bir alanda doğru bilgiye ulaşmak üzere sağlam kaynaklara ve denetime ihtiyaç vardır" açıklamasında bulundu.
Cenaze işlemlerinin ve otopsi süreçlerinin, yalnızca sağlık otoritelerinin konu üzerindeki sorumlulukları ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumun genel bilincini artırmak adına yükümlülük taşıdığını vurguladı. Sağlık Bakanlığı, benzer durumların tekrar yaşanmaması adına, vatandaşları bilinçlendirecek bilgilendirme kampanyaları yapmak ve sosyal medya uzmanları ile işbirliği yapmak gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Bakanlık, bu tür spekülatif iddiaların ciddiyetle ele alınması gerektiğini hatırlatarak, "Kamuoyunu yanıltacak her türlü bilgi paylaşıma karşıyız. Bu tarz haberler, hasta ve ailelerinin ruh sağlığına zarar veriyor" şeklinde bir açıklama yaptı. Sağlık alanındaki tüm süreçlerin şeffaflık, etik ve insan onuruna saygı çerçevesinde yürütüldüğünü belirtti. Yetenekli sağlık personeli ve sistemin işleyişinin güvenilirliği ile beraber, tüm ilgili kurumların işbirliği içinde çalıştığına dikkat çekildi.
İlgili iddiaların sonucunda yaşanan gelişmelerin, toplumda bir farkındalık yaratacağını umarak, doğru bilginin önemi vurgulandı. Bu tür yanlış anlamaların önüne geçmek ve halk sağlığını korumak için sağlık bakanlığının sıkı denetim ve bilgilendirme politikalarının devam edeceği belirtildi.